LEDGER NANO ALDIĞINIZDA KARGO ÜCRETSİZ. YALNIZCA 3 EKİM'E KADAR

Hemen satın al

Kripto Paranın İnanılmaz Tarihi

Oku 4 dk.
Başlangıç
Kriptoların tarihi
Özetle:
— Kripto paranın temel özelliği tamamen merkeziyetsiz olmasıdır. Başka bir deyişle, üretim ve yönetimini kontrol eden bir devlet ya da merkez bankası gibi bir üst kuruluş yoktur. Halk tarafından, halk için yapılmıştır.
— 2008 yılında Bitcoin ortaya çıktığında Satoshi Nakamoto’nun başardığı şey bu oldu; kendi kendine çalışan ve değerini koruyan bir ağ.
— Kriptonun yaradılış hikayesi Bitcoin’le başladı ve uzun bir hikayeye vesile oldu. Ethereum’un ortaya çıkışı akıllı sözleşmeleri gerçeğe dönüştürdü ve bugün gördüğümüz DeFi sektörünün büyümesini sağladı
— Şimdilerde, kripto sadece değer saklamanın ve aktarmanın çok daha ötesine geçmiş durumda ve blok zinciri tarafından desteklenen ürünlerin inanılmaz geniş bir yelpazeye uzanması sayesinde yepyeni yöntemlerle etkileşime giriyoruz

Derinlere dalmadan önce kripto paranın tarihini öğrenmeniz şart! örn. bitcoin’ler, madencilik, blok zinciri işlemleri ve daha fazlası… Ortaya çıkış bağlamını anlamanız çok önemli. Sadece zaman çizgisini bilmek değil, kripto paranın tarihini ve esas itibarıyla neden ortaya çıkmış olduğunu anlamanız kriptoların nasıl çalıştığını kavramanız için çok büyük bir önem taşıyor.

Kriptonun tarihi: Ortak prensipler

Bitcoin kriptonun ilk göz ağrısı olabilir ama aslında ilk girişim değildi. Daha önce birçok kez dijital para oluşturma girişimleri olmuştu ama hiçbiri başarıya ulaşmamıştı. Dijital para konsepti ilk olarak 1998 yılında Wei Dai isimli bir bilgisayar mühendisi tarafından yayınlanan bir makalede ortaya atıldı. Aynı yıl, blok zincirinin öncülerinden Nick Szabo başka bir girişimde bulundu.

Dijital para prototiplerinin genellikle karşılaştığı başlıca sorun çifte harcama problemiydi. Basitçe ifade etmek gerekirse çifte harcama, kalpazanlığın dijital versiyonu olarak düşünülebilir. 100 dolarlık bir banknotunuzun 10 tane kopyasını yaparak 1.000 dolar sahibi olmak kulağa nasıl geliyor? Geleneksel finans sistemleri kontrol ve regülasyon kuruluşları sayesinde bunu önlediği için böyle durumlarla pek karşılaşmıyoruz. Söz konusu dijital paralar olduğunda esas problem, dijital bir varlığın sadece bir kez kullanılabileceğinden emin olmaktı.

Konser e-biletlerini düşünün. Katılmak istediğiniz etkinliğin biletleri tükenmişse halihazırda bilet sahibi olan birinden biletinizi alabilirsiniz. Ama bilet sahibinin e-biletini sadece bir kez satacağından nasıl emin olacaksınız? Çünkü PDF kopyaları kolayca çoğaltılabilir. Bunun çözümü TicketSwap olabilir. Yani, bir aracıya güvenmek. Benzer bir şekilde, ilk dijital para girişimlerinin birçoğu, kontrolü kısmen merkezî bir otoriteye teslim ederek bu soruna çözüm getiriyordu.

2008 yılında Satoshi Nakamoto dünyanın ilk merkeziyetsiz dijital parası Bitcoin’i başarıyla icat etti. Ekonomik kriz bağlamında, bu çifte harcama sorununu merkeziyetsizlik prensibinden ödün vermeden çözmeyi başardı.

2008: Kriz, Bitcoin ve sonrası

2008 yılı, felaket niteliğindeki 2007-2008 küresel mali krize ev sahipliği yapmasıyla meşhurdur. Hâliyle, Bitcoin‘in tam olarak bu yılda ortaya çıkmış olması da bir tesadüf olmayabilir. Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Tüm zaman çizgisinin detaylarına inmeden, sözü “The Big Short” (Büyük Açık) filmine bırakalım. Eylül ayı bu krizin zirvesi olarak görülüyor; ABD bankası Lehman Brothers iflas ettiğinde ekonomi neredeyse tamamen çökme noktasına geldi.

Tam o sıralarda, Satoshi Nakamoto lakabını kullanan gizemli bir şahıs tarafından “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” (Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Nakit Sistemi) isimli bir white paper yayınlandı. Satoshi Nakamoto dört ay sonra, 3 Ocak 2009 tarihinde Bitcoin ağındaki ilk bloku oluşturdu ve bu bloka “Genesis Block” (Başlangıç Bloku) adı verildi. Bitcoin ve blok zinciri hikayesi işte böyle başladı. Nakamoto, bu Başlangıç Blokunun ham verilerinin içine gizli bir mesaj ekledi: “The Times 03/Jan/2009 Chancellor on brink of second bailout for banks” (The Times 03 Ocak 2009 Şansölye bankaları ikinci kez kurtarmak üzere). Aslında, aynı gün The Times gazetesinde yayınlanan ve İngiliz hükûmetinin finansal krize tepki vermekteki başarısızlığını konu alan bir makalenin başlığıydı bu. Nakamoto bu konuda herhangi bir görüş bildirmemiş olsa da birçok kişi Başlangıç Blokunun ve içerdiği mesajın bir beyan olduğuna inanıyor.

Bitcoin Başlangıç Bloku

Mesaj oldukça açıktı. Satoshi’nin Bitcoin ve genelde kripto para vizyonu da öyle. Topluluk içerisinde aktif olduğu kısa süre içerisinde vizyonunu insanlarla paylaşmayı sürdürdü. Örneğin, merkez bankalarına karşı olduğunu açıkça ifade etti. Ona göre, merkez bankalarının insanların güvenini hak etmediği bu finansal krizle ispatlanmıştı. Dahası, eşler arası bir sistemin insanları yeniden özgürleştireceğine ve özellikle hükûmetlerin kıskacından kurtaracağına inanıyordu.

Satoshi’nin mirası: Kripto para piyasasının ortaya çıkışı

Bitcoin’in icadı, zaman içerisinde bugün bildiğimiz kripto para piyasasının doğuşuna vesile oldu. Yeni kullanım yöntemleri ortaya çıktı, alternatif kripto paralar icat edildi ve Bitcoin’in şöhreti arttı.

İlk olarak, kripto para satın almak ve yatırım yapmak için platformlara ihtiyaç vardı, yani borsalara. Bu borsalar sayesinde itibari paraları kripto paralarla karşılıklı olarak takas etmek mümkün oldu. Buna ek olarak, Bitcoin’le yapılan ilk alışveriş 2010 yılının Şubat ayında, yazılımcı Lazslo Hanyecz’in pizza siparişi vermesiyle yapıldı. Ufak bir olay gibi görünse de ilk kez Bitcoin’e bir fiyat biçilmiş oldu. 10.000 BTC tam iki pizza ediyordu, yani 20 USD’lik piyasa değeri vardı.

Bitcoin’in icadından iki yıl sonra birçok kripto para ortaya çıkmaya başladı. Bazıları blok zincirinin işlevlerine deneysel bir yaklaşım getiren yenilikçi kurallar benimserken, bazıları da Bitcoin’in hâlihazırdaki özelliklerini geliştirmeyi amaçladı. Ama teknik olarak çok fazla inovasyon içermedikleri için çok azı başarılı olabildi. 2015 yılında Ethereum ağı ortaya çıktı ve çok hızlı bir şekilde, en yüksek piyasa değerine sahip ikinci kripto para olmayı başardı.

Kripto para piyasası şu anda 6.000’den fazla dijital paraya ev sahipliği yapıyor ve genişlemeye devam ediyor. Kripto paralar yavaş ama emin adımlarla global bir nitelik kazanıyor. Birçok büyük şirket, blok zinciri ve kripto paralara yatırım yaparak ilgisini gösteriyor. Birçok mağaza kripto paraları bir ödeme yöntemi ve değer saklama aracı olarak kabul etmeye başladı. Kripto varlıklar aynı zamanda, bir bağış toplama yöntemi olarak da kullanılıyor. Aslına bakacak olursanız, cüzdanınızda sadece kriptoyla dünyayı dolaşmak bile mümkün!

Aynı kripto para fiyatları gibi, bu liste de çok hızlı bir şekilde büyüyor. Bu daha sadece başlangıç. Unutmayın, daha sadece dört yıl önce BTC’nin fiyatı 1.000 USD’nin altındaydı! Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu bu evrende ne kadar bilirseniz o kadar kendinize güvenirsiniz. Ve o kadar kontrol sahibi olursunuz. O yüzden çağa ayak uydurun!

Bilgi güçtür.

O yüzden öğrenmeye devam edin! Kripto ve blok zinciri konusunda bilgi edinmeyi seviyorsanız kriptoların en muhteşem yılı hakkında her şeyi öğrenmek için School of Block bölümümüzü izleyin!


İletişimde kalın

Duyurulara blogumuzdan erişebilirsiniz. Basın için iletişim:
[email protected]

Bültenimize abone olun

Desteklenen yeni coin'ler, blog paylaşımları ve özel teklifler doğrudan gelen kutunuzda


E-posta adresiniz yalnızca tarafınıza Ledger bültenimizi, haberlerimizi ve tekliflerimizi göndermek için kullanılacaktır. Bültende yer alan bağlantıyı kullanarak istediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz.

Verilerinizi nasıl yönettiğimiz ve haklarınız hakkında daha fazla bilgi edinin.